20 Temmuz 2010 Salı

Mutluyum

Gece yarısını geçeli üç saat oldu. Ağustos böcekleri, natürel bir konçertoyla yok ediyor sessizliği. Yıldızlar eşlik ediyor onlara çakmaklarını yakıp söndüren seyirci topluluğu misali. Doğa annenin alevli öfkesi dinmiş, serin bir yara bandıyla sarıyor yaralarımızı. Odamın penceresinde sigaramdan derin nefesler çekiyorum ve ey yalnızlık seni bu gece terk ediyorum.


Yeni bir başlangıcı muştuluyor gözlerim ve dudaklarım. İçtiğim şarap daha bir kırmızı şimdi, daha az kekremsi. Sigaramın dumanı griden, gök mavisine mi dönmüş ne? Kedileri bile sevesim var ama uzaktan… Bir uçurumun kenarında, mavinin tüm tonlarını kendi mahremiymiş gibi sarmış, kimi zaman dalgalı, kimi zaman süt liman bir deniz manzarasına bakmak gibi bir şey. Dalga dalga, köpük köpük, yayılıyor tebessüm suratıma ve bir gök boncuk iliştiriyorum gülümsememin kenarına.


Yazılacak, anlatılacak o kadar çok şey var ki aslında. Kalem el pençe divan duruyor karşımda, zihnim utancından ayak parmaklarıma kadar inmiş, nasıl betimlersem betimleyeyim eksik kalacak gibi.. iyisi mi özet geçeyim.. Mutluyum…

[osgi]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder